Hugo Chavez ve Venezüella
1992 yılında yarbay iken yolsuzlukları ayyuka çıkmış bulunan devlet başkanı Carlos Andrés Pérez'e karşı darbe girişiminde bulunmuş fakat başarılı olamamıştır. 1994 yılında halkın desteğiyle affedilmiş, 1998 yılındaki seçimlerde %56 oy oranıyla devlet başkanlığına ilk kez seçilmiştir. 1998'de seçilen Chávez, yönetimde kalıp kalmaması için 16 Ağustos2004'de yapılan halk oylamasında, oyların %94'ünü alarak seçimi kazanmıştır.
Chavez 1998 yılında Venezüella devlet başkanlığına geldiğinden itibaren, emperyalizme karşı savaşacağını açıklamaktan ve bu yolda adım atmaktan çekinmemiştir.Daha sonra giriştiği devrimler,ABD etkisinin Venezüella'da iyice azalmasına neden olmuştur.Yapılan toprak reformu ile büyük toprak sahiplerinin toprakları köylülere dağıtılmış,daha önce ABD şirketlerine akan petrol gelirleri, halk yararına kullanılmaya başlanmış,bedava sağlık bedava eğitim uygulamalarıyla,halkçı bir rejime doğru önemli adımlar atılmıştır.Chavez'in, ülkesinin sosyalizme doğru ilerlediğini açıklaması boşuna değildir.Sosyalizme doğru yol alan Venezüella, Latin Amerika kıtasında anti emperyalist direnişinde merkezi olmuştur.
İki yıl önce Venezüella,ABD ile askeri işbirliğine ve uyuşturucu ile mücadele ortaklığına son vermiş,Latin ülkelerine doğru yönelmiştir.
Latin Televizyonu kurma girişimi, emperyalizme karşı direnişi tüm kıtaya yayma isteğinin bir göstergesidir.Yine benzer şekilde, Latin Amerika ülkelerinden binlerce öğrencinin Küba'da ücretsiz tıp eğitimi alması bu yönde atılan önemli bir adım olmuştur.
Chavez'in amacı birleşik ve anti emperyalist, Amerika - Kaipler kutbu oluşturmak. Anti emperyalist devrimci dalga tüm kıtaya yayılmaya çalışılıyor. Diğer ülkelerinde bu yöndeki çalışmalara tam destek vermesi ABD'nin için oldukça kötü bir gelişme. Chavez'in bu yöndeki çalışmalarında en büyük destekçisi elbetteki Fidel Castro.Chavez'in bu çabaları, Che'nin Küba devriminden sonra yapmaya çalıştığının kendisi aslında. Anti emperyalist ve devrimci direnişi tüm kıtaya yaymak, anti emperyalist bir kutup oluşturmak.
Ayrıca Venezüella öncülüğünde Panama ile Küba'nın tekrar dost olması Latin Birliğinde atılan önemli bir adımdır.Kimi ülkelerle de petrol karşılığı gıda ithalatı anlaşmaları yapılarak ekonomik alanda da birliğe gidilmeye çalışılmaktadır. Che geleneği, Chavez'in mücadelesiyle daha güçlü şekilde devam etmektedir.Emperyalizme karşı mücadelede Venezüella elinde bulunan petrolü koz olarak kullanmaktadır.
Uygulamaya koyduğu radikal siyasal dönüşümleriyle neo-liberalizme karşı somut bir alternatif oluşturan Chávez, altı yıllık iktidarında girdiği her seçimde oylarını sürekli arttırmaktadır. Ülkesinin başındaki yoksulluk, açlık, cehalet, barınma, çalışma ve kadın hakları gibi sorunların çözümünün kapitalist sistem içinde kalınarak sağlanamayacağını iddia etmekte ve devrimden söz etmektedir. Venezüella'da çok daha adil, barışçı, eşit ve özgür bir dünyanın ancak sosyalizme açılarak gerçekleştirilebileceği görüşünü savunmaktadır. Washington yönetiminin düşman olarak gördüğü Küba gibi ülkelerle sıkı bağlar kurmuş ve ABD karşıtlığını her fırsatta dile getirmiştir.4 Aralık 2006 tarihinde Venezuela'da yapılan devlet başkanlığı seçimini kazanarak 2012'ye kadar devlet başkanı olmaya hak kazanmıştır.Dünya'da yükselen arti emperyalist mücadelenin, Chavez'in mücadelesiyle birleşmesi, emperyalist-kapitalist sisteme vurulacak en büyük darbe olacaktır.